BİBLİYOTERAPİ NEDİR

                                                                           ENES ÇALIŞKAN
                                                                  20.12.2024

Bireyselleşmenin belirginleştiği çağımızda, yaygın sorunların çoğunu psikolojik rahatsızlıklar

oluşturur. Son yıllarda psikiyatri ve psikoloji servis randevularındaki gözlenebilir artış,

gelecekte de oldukça geniş bir kitlenin etki altında kalacağını işaret etmektedir. İnsanların gün

geçtikçe topluluk içindeki yalnızlığı, ruhsal çöküntüleri beraberinde getirmektedir. Manevi

yapılanmaların modernite aracılığıyla üzerine kalem çekilmesi, marjinalleşen bireylerin

aidiyet duygularının yok olmasına ve duygusal kayboluş durumuyla karşı karşıya kalmalarına

zemin hazırlamaktadır. Aynı zamanda teknolojik gelişmelerin iletişim olanaklarını

geliştirmesiyle etkileşimin artacağı ve bireyin sosyalleşme ihtiyacını karşılaması için

harikulade bir ortamın kurgulanacağı tahmin edilse de çıktıları bunalım ve depresyon gibi

rahatsızlıklar olmuştur. Özellikle genç nesillerin ekonomi, zihniyet, imkân eşitsizliği, coğrafi

sınıflandırma vb. nedenlerle gerçek dünyadan haz alamamaları, yalnızlığın cazipliğiyle çeşitli

sorunlar yaşanmalarının önünü açmaktadır. Dolayısıyla yaş aralığı fark etmeksizin her geçen

gün profesyonel psikolojik destek talebi artmaktadır. Bu artış, alan uzmanlarını ve iş birliği

yapılan disiplinlerin yetkinlerini çözüm arayışına itmiştir. Periyodik tedavi ve dağınık

terapilerin kapsamı ve derinliği üzerine çalışılmakta, daha başarılı bir süreç için yöntemler

üzerine yoğun mesai harcanmaktadır. İnsan ruhunu tedavi etmek ve zihnini yatıştırmak için

danışan ihtiyaçlarına göre yenilenen onlarca yöntemden birisi de bibliyoterapidir.

Bibliyoterapi, "biblion" -kitap- ve "therapeo" -iyileşme- kelimelerinden oluşup kullanıma

girmiştir. Kitap aracılığıyla iyileşme anlamında kanıksanan bu yöntem, pek itibar görmese de

oldukça etkili ve sonuç alınabilir bir yoldur. Şahsın iç dünyasını irdelemesi ve anlam

çıkarmasının hedeflendiği, bir bakıma içgörü becerisine erişimi temsil eden bu yöntem, amaç

olmaktan ziyade tedavi sürecinde başarıya ulaşmak için başvurulan bir araçtır. Bilgi

kaynaklarının, rehabilitasyon döneminde etkin şekilde kullanılmasıyla somutlaşan

bibliyoterapi, hastayı iyileşme adı verdiğimiz belirti öncesi döneme döndürmek için kurgu

yahut anı türündeki eserlerinin kullanılmasıdır. Ülkemizde bilinilirliği düşük olsa da kendisine

alan literatüründe oldukça çeşitli tanımlar bulmuştur. Öz ifadeyle "yönlendirilmiş okuma

aracılığıyla sağaltım" tanımını yapmak uygundur. Sürecin işleyişi danışmanının danışanın

sorunlarını, ihtiyaçlarını ve kapasitesini belirlemesiyle başlar. Danışanın ilgi düzeyi ve

zihinsel işlem kabiliyetinin seviyesi atılacak adımların tespit edilmesinde oldukça önemlidir.

Daha sonra danışman literatür taraması yapar. Hastanın kriterlerine uygun birebir karşılık

yahut benzerlik içeriğine sahip eserleri toparlar ve danışana sunum için düzenler.

-Programını belirler.- İlerleyen süreçte şartlara göre gerek parça gerek bütün olarak eserler

danışana sunulur ve okuma süreci takibi başlar. Seçili ve problemine bağıl eserlerin girdisini

alan danışan, süreç boyunca takiptedir çünkü danışman sorularına alacağı dönütlerle sağlama

yapar. Süreç sonunda danışman, his ve düşüncelerin ifadesi için uygun ortamı oluşturur. Süreç

boyunca eserler aracılığıyla kazanılan avantaj veya dezavantajların değerlendirdiği, karşılıklı

etkileşimin baz alındığı tartışmalara sahne olan değerlendirme süreci, katkının ölçümlendiği

kısımdır.

Antik çağlardan günümüze kitap ve metinler ruh sağlığı için önlem ya da tedavi aracı olarak

kullanılmıştır. Dini ya da beşerî ilimlerin ayrı ayrı yer verdiği kitap ile iyileşme, bilinen

tarihin dizisinde oldukça köklü bir maziye sahiptir. Antik Yunan kentlerinden bugünkü

Yunanistan'ın doğusunda bulunan, adını Batı edebiyatının ilk eserlerinden de hatırlayacağınız

gibi Teb/Thebai şehrinde bulanan kütüphanenin girişinde yer alan "The Healing Place of the

Soul" -ruhun iyileştiği yer/şifa yeri- ibaresi, uzak geçmişteki kültürlerce de kitapların ruh

sağlığı için yararı olacağı görüşünün paylaşıldığı hakikatini bizlere taşır. Hristiyan dünyasında

İncil'in, İslam dünyasında Kur-an'ın iyileştirici olarak görülmesi de tedavilerde

kullanımlarının önünü açmıştır. (Tabi ki bu husus tartışma konusudur. Nihayetinde kutsal

kitapların iyileştirici gizil gücüne içerdiği metinler değil ihsan edenin kudretinin kaynaklık

ettiği inancı hakimdir. Bibliyoterapi metin temelli bir süreci karşılar.) İfade etmeye

çalıştığımız gibi bibliyoterapi, köklü geçmişe sahip bir yöntemdir. Peki eski çağlarda kitap

seçimini dinin ya da otoritenin belirlediği bu sağaltımda doğru tercih nasıl olmalıdır? İlk

olarak bireyin problemleriyle bağıntılı eserlerin kullanılması esastır. Örneğin intihar etmeye

meyilli bir danışana, benzer süreci yaşamış ve atlatmış bir kahramanın kurgulandığı eser

önerilir. Yaşama sevinci aşılansın diye sadece duygunun işlendiği metinler yerine danışanla

benzer belirtileri ve hastalık sürecini geçiren kitap kahramanı tercih sebebidir. Buradaki amaç

kişinin kahramanla özdeşim kurmasıdır. Hastalığının farkındalığına ulaşması ve benzersiz

olmadığına ikna edilmesi sağlıklı bir süreç için olmazsa olmazdır. Birey, yansımasını eserde

takip ettiğinde hatalı veya başarılı çözüm yollarını tahlil etme imkanını elde eder. Bu zor

süreci kahramanın nasıl atlattığının bilgisine erişen danışan, danışmanıyla tartışarak çıkış için

zihin haritası çıkarır. Ayrıca okuma seviyesi saptanarak anlama kabiliyetine uygun eserler

tercih edilmeli. Zihin anlamlandıramadığında zorlanır. Halihazırda zor bir süreçten geçen

birey için ekstra zorluklar çıkarmak olsa olsa belirtileri pekiştirir. Bibliyoterapi; özdeşim, ilgi

alanı ve düzeyine göre okuması sağlanan danışanın aynı zamanda entelektüel gelişimine de

katkı sağlamalı ve kültür seviyesini ivmelendirmelidir.

Terapi sürecinin faydalarını ifade etmeden önce kitapların insan hayatına bıraktığı olumlu

etkilerden söz etmek gerekir. Kitap okumak başat olarak stresin azalmasına sebep olur.

Yalnızlık hissinin de ortadan kalkmasına yardımcı olarak bireyin zihin sağlığını, anlam

verebilme yeteneğini korur ve geliştirir. Doğru içeriğe eriştirilmiş bir danışan, kitaplar

sayesinde özeneceği doğru rol modeli bulur. Bu ilişki empati becerisinin kuvvetlenmesine

neden olacağı gibi yaşamın yöneleceği eğimi de tayin eder. Film karakterlerinin veya süper

çizgi kahramanların, çocukların ve gençlerin hatta yetişkinlerin yaşamlarını ne ölçüde

yönlendirebileceği gayet ortadadır. Kitaplar, özellikle seçili kitaplar; doğru rol model

sunumuyla kılavuzluk vazifesi görebilir. Ayrıca ifade gücünün artması sağlıklı girdinin akışta

olmasıyla mümkündür. Duygusal bunalım veya bozukluk yaşayan bir birey için her koşulda

sorununu ifade etmek basit değildir. Ancak güçlü anlatım, anlatılacak derdin ifadesini

dolayısıyla tedavisini de kolaylaştırır. Zaman değerlendirme, entelektüel gelişim, mizaç ve

karakter oluşumu/oturumu gibi daha birçok olumlu katkıyı sıralamak mümkündür.

Bibliyoterapi ise bireye öncül olarak kendisini yansıtarak hayatını kahramanlarda görebilme

yetkinliği verir. Böylelikle özdeşim becerisi kazanır. Kurgulanan evrenle etkileşeme girerek

kahramanın davranışlarından hareketle problemlerinin çıkış yolunu kestirebilir. Duyguların

yansımasıyla özdeşim sahibi olan kişi, zamanla içgörü kazanır. İfade edilemeyen duygular

sorunların çatallanmasına yol açar. Ancak ne hissettiğinin ve ne ifade edeceğinin

farkındalığında yani içgörü becerisi olan danışan, terapi sürecini en az kayıpla ve maksimum

başarıyla atlatacaktır. Ek olarak Aristo'nun anlayışından hatırlayacağınız trajediler aracılığıyla

insanların bazı duygularından arınması yani katarsis, bibliyoterapinin sunduğu avantajlardan

biridir. Bireylerin sorunlarını yaşayan kahramanı okumasıyla arınma yaşaması kalıcı çözümler

için fayda sağlayan kazanımlardandır. Trajedi günümüzde yerini kitaplara bırakmıştır.

Genel çerçevesini izah etmeye çalıştığımız bibliyoterapi için genel kabul tedavi sürecinde

kullanılmasıdır. Kanaatimce bir sorunun önlenmesi çözümünden daha öncelikli olmalı. Çoğu

hastalığın çözümlerine -tedavilerine- oldukça kabarık bütçeler ayrılmış durumdadır. Maalesef

aynı yargıyı tedbir çalışmaları için söylemek olanaksız. Bu hususta iş yükü bakımından

oldukça yoğun terapistlerin yerine eğitim kadroları göreve çağrılabilir. Her bireyin muhakkak

geçiş yaptığı okullar, depresif sorunların önlenmesinde ve bilinçlilik gelişiminde aktif rol

oynayabilir. Kitap aracılığıyla sağaltım, psikiyatri hastanelerinde başlamamalı. Nesiller kitap

sayfalarıyla erken yaşta tanışarak sağlıklarını koruyabilecekleri gibi aynı zamanda kültürel ve

akademik gelişimleri anlamlı düzeyde yükselen ivmeler kazanacaktır.

Bibliyoterapi ülkemizde tanınırlığı düşük bir yöntemdir. Ancak bu tanınırlığı arttırmak için bir

adım atmaya çalışırken yöntemi sadece psikolojik tedavi ile sınırlandırmamak gerekir.

Özellikle öğretmenler aracılığıyla odaklı değil fakat programlı bir bibliyoterapi, çoğu sorunu

aşmak için bizlere yardımcı olabilir. Örneğin tacize uğramış bir evladımızın bu rezaleti

dillendiremediği ve ne yapacağını bilemediği için konu eyleme uzun süre maruz kaldığı ve

çıkış yolunun kapatıldığına inandırılan her zihnin başvurduğu gibi intihar etmesi üzücü fakat

yaşanmış hadiselerdir. Kurgulanmış metinlerin sunulması çaresizlik içindeki öğrencilerimize

hiçbir katkı yapmasa bile çıkışın olmadığı bir labirentte olduğu inancını kırar. Eğitim

sürecinin bilinçlendirme dönemi olduğu olgusundan hareketle çeşitli alanlarda gelişim için

edilen rehberlik, ruh sağlığını korumak ve güçlendirmek için neden yapılmasın? Netice

itibariyle günümüzde kitapların daha doğrusu okuma kültürünün önemini tartışmak Batı

Afrika şempanzelerinin günlük faaliyetidir. Muhakeme yeterliği olanlara düşen kapsamı ve

sonuçları üzerine tartışmaktır. Okumak ve okuma kültürü kazanmak, tedbirden tedaviye

birçok alanda bireylerin korunması ve gelişimi için kullanılabilecek en büyük ve maliyetsiz

eylemlerdir. Sabahattin Ali'nin eşi Aliye Hanım'a vermiş olduğu bir öğüt, aslında tüm

okurlarınaydı. "Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku."

Saygılarımla.

AI Website Maker